XIV. Yüzyılın Son Yarısıyla XV. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlılardaki Edebî Akım
XIV. Yüzyıla Dair
Osmanlılara ait memleketlerdeki edebî akımları takip edebilmek için bilhassa XIV. Yüzyılda Anadolu beyliklerindeki aynı cereyanı bilmek îcabeder. Bu yüzyılda diğer Anadolu beyleri gibi Osmanlı hükümdarları da millî lisana ehemmiyet vermişler ve bilhassa Türkçenin gelişmesine ve resmî lisan olmasına hizmet etmişlerdir; bu yüzyıla ait resmî yazıların açık Türkçe olduğuna dair elimizde vesikalar bulunduğu gibi buralarda yaşayan birçok müellif de gerek nesir ve gerek nazım yoluyla yazdıkları eserlerinin çoğunu Türkçe yazmışlardır.
İlk Eserler
Not:İlk Eserler Aşağıda Genişce Belişrtilmiştir
XV. Yüzyıla Dair
Ahmedî'nin açtığı edebî cereyan, XV. Yüzyıl başlarında onun talebesi Kütahyalı Şeyhî Sinan ile daha mükemmel bir devre girmiştir;her ne kadar Ankara Muharebesi'nden sonraki karışıklıklar ve Osmanlı devletinin parçalanması, ilmî ve edebî hareketleri sarsmış ise de bu sarsıntı sürekli olmamış ve buna mukabil Rumeli'de göç ve yerleşme dolayısıyla henüz gelişemeyen millî muhafaza kuvvetlenmişti; işte buna binaen XV. yüzyıl ilk yansında Osmanlıların gerek Rumeli ve gerek Anadolu'da genişlemeleriyle mütenasip olarak Türk lisanı da ilim lisanı halini almış ve bu suretle birçok ilmî ve edebî eserler Türkçeye çevrilmiştir; bundan başka Türkçe pürüzsüz şiirlerle de süslenmekteydi; bu cümleden olarak Edirne'de Karabulut camii imamı Halil'in Hazret-i Fatma'nın vefatına dair XV. yüzyıl başında yazdığı manzume görülmektedir; bundan sonra Edirne'de Emîr Süleyman Çelebi'nin etrafına toplanmış olan şair ve edipler Rumeli'deki kültür hareketlerini kuvvetlendirmişlerdir. Emîr Süleyman Çelebi ile II. Murad, memleketteki fikir hayatına ehemmiyet vererek, âlim ve şairleri himaye etmişler ve millî cereyana ehemmiyetli bir hız vermişlerdir ki Ahmedî, Şeyhî Sinan, Ahmed Dâî, Atayî, Cemalî ve saire gibi şahsiyetler, bu himayeye mazhar olan şair ve âlimlerden idiler; bilhassa II. Sultan Murad Türkçe lisan ve edebiyatının inkişafı için çalışmış, musikiyi de himaye etmişti; yine bu hükümdar şair ve ediblere yıllık olarak bir tahsisat da vermişti ki bu usul ve kaide Kanunî Sultan Süleyman zamanında vezir-i âzam ibrahim Paşa'nın vefatına kadar devam etmiştir.
XV. Yüzyıl Âlim Ve Şairleri
Not: XV. Yüzyıl Âlim Ve Şairleri Aşağıda Genişce Belişrtilmiştir.